25 Mayıs 2017
TEMA Vakfı, beyaz yakalıların doğa ile olan bağlarını güçlendirmek için kolları sıvadı. Özel sektör çalışanlarının karar ve tercihleriyle dünyayı tüketmenin önüne geçebileceklerini savunan TEMA Vakfı ve Baltaş Grubu, "Yeşil Yaka Eğitim Programı"nı Lüleburgaz Belediyesinde uygulayarak ilk kez bir kamu kurumunda eğitim programı gerçekleştirmiş oldu. İnsan ve doğa arasındaki bağı yeniden kurmayı hedefleyen Yeşil Yaka programı, hem bireylerin hem de kurumların günlük kararlarında davranış değişikliği yaratıyor. Kurum içindeki enerji, su kullanımı, kağıtların dönüştürülmesi, çöplerin ayrıştırılması ve benzeri değişimlere de katkıda bulunuyor. Yeşil Yaka programına katılan çalışanlar doğayı tanıma, günlük hayattaki tercihlerin doğaya etkilerinin farkına varma ve sürdürülebilir yaşam için harekete geçme olanağı buluyor. Bu eğitimi çalışanlarına sunan kurumlar ise iş modelleri oluştururken doğadan esinlenme, sürdürülebilir gelecek için sistemler kurma, toplum ve gelecek kuşaklar için sorumluluk bilinciyle çalışma ayrıcalığı edinmeye yönelik bir adım atmış oluyor. Sürdürülebilir yaşamın ne olduğu anlatılıyor TEMA Vakfı, Yeşil Yaka programının içeriğini yeryüzünde yaşamın nasıl işlediğini anlamayı sağlayan ekolojik okuryazarlık bakışıyla hazırladı. Yeşil Yaka, insan-doğa arasındaki ilişkiyi ve sürdürülebilir yaşamın ne olduğunu gözler önüne seriyor. Böylece katılımcılara hayatın gerçeklerini öğretiyor. İnteraktif sunumlar, grup çalışmaları ve sohbetlerle ilerleyen eğitimler Baltaş Grubu’nun yetkin eğitmenleri tarafından sunuluyor. Baltaş Grubu eğitmenleri günlük yaşamdaki pratik uygulamaların ekolojik sonuçları hakkında bilgi edinmeye yönelik testler de yapıyor. Katılımcılara eğitim sonrasında farkındalıklarını sürdürmeleri için “Sürdürülebilir Yaşamın El Rehberi” gönderiliyor. Doğanın gücü dengesinde saklı Eğitim yeryüzündeki yaşamın işleyişini, insan-doğa arasındaki ilişki ve sürdürülebilir yaşamın somut adımlarını anlatan üç temel bölümden oluşuyor. Bölümler sırasıyla, “Yer ile Gök Arasında”, “Kadim Geçmişin Yeni Hikayesi” ve “Köprüler Kurmak” adlarını taşıyor. Yer ile Gök Arasında bölümünde doğanın milyarlarca yıldır kendini nasıl var ettiği, nasıl bu kadar güçlü ve dirençli olduğu, döngüsel ve birbirine bağlı olan dinamik dengesi tanımlanıyor. Örneğin Sahra Çölü’ndeki bir kum fırtınasının, sekiz bin kilometre ötedeki Amazon ormanlarına etkisi anlatılıyor. Kadim Geçmişin Yeni Hikayesi bölümünde insanın doğa ile olan ilişkisinde geçmişten bu güne yaptığı doğrular ve yanlışlar ortaya konuluyor. Tarihin önemli kırılma noktalarındaki ve şu an yapılan sürdürülebilir olmayan tercihlerin doğal ve sosyo-ekonomik yaşama etkileri gözler önüne seriliyor. Köprüler Kurmak bölümünde ise doğaya karşı sorumlulukların yerine getirilebilmesi için bir yol haritası çıkarılıyor. Yaşamın devamlılığı için yeni davranış ve tutumları içeren eylem planları ortaya konuyor. "Ne yapacağımızı bilmiyoruz" Pilot eğitimler uygulanmaya başlandı ve ilk eğitim turizm sektörünün önde gelen markalarından biri ile gerçekleştirildi. Pilot eğitimde çalışanların çevre ve doğa hakkındaki düşüncelerini almak için uygulamalar yapıldı. Eğitime katılanlar “Çevreye duyarlıyım çünkü…” cümlesini tamamlamaları istenildiğinde, “Yaşamım doğaya bağlı”, “Evladımı seviyorum geleceğini garanti altına almak istiyorum”, “ Doğa bize bir emanet ve bunu gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor” gibi yanıtlar verdi. “Çevreye duyarlılığım konusunda kendimi eleştiriyorum çünkü…” cümlesini tamamlamaları istendiğinde alınan tek yanıt: “Ne yapabileceğim konusunda yeteri kadar bilgi sahibi değilim” oldu. Verilen yanıtlar Yeşil Yaka programının gerekliliğini ve önemini pekiştiriyor. Programın içerisinde uygulanan ekolojik ayak izinin hesaplanması, katılımcıların kendi tüketim alışkanlıklarının dünya üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu değerlendirmesine yardımcı oluyor.